Sürekli Bakım Hastaları İçin Elektronik Sağlık Kayıtlarının Önemi

Sürekli Bakım Hastaları İçin Elektronik Sağlık Kayıtlarının Önemi
Seval Küpçü      Healthcare Tecnology  Process Analyst
Her geçen gün artan sağlık hizmeti ihtiyaçlarını karşılamak ve hastaneden taburcu olduktan sonra uzun süreli takip ve aralıklı tedavi bakımına ihtiyacı olan hastalara yardımcı olmak ve modern tıp teknolojisinin insanlara daha iyi hizmet etmesini sağlamak için sağlık bilgi sistemlerinin   farklı kliniklerdeki doktorlar arasında iletişimi sağlıyor olması önemlidir.

Sürekli bakım gerçek zamanlı hastane içi ve hastane dışı hasta izlemini ifade eder. Hastaneden yaşam alanına bakımın sürdürülmesi; ilgili kurumlar, bakım sağlayıcılar ve hastalar arasında koordinasyon ve gerçek zamanlı iletişim gerektirir.

Evde bakım sistemlerinde kullanılan sağlık bilgi sistemi, kanser, diyabet, obezite gibi kronik hastalar, kardiyovasküler alanda kronikleşmiş hastalar, pediatrik hastalar, alzaheimer gibi nörolojik, psikolojik demans hastalarında ameliyat sonrası bakım ihtiyacında olan ve yaşlı bakımı gibi düzenli klinik izlem gerektiren hastalar hakkında anlık bilgi edinilmesi açısından önemlidir.

Bilgi sistemleri ile bu hastaların yaşam ortamı bilgileri, risk faktörleri, tetkik, tahlil, tedavi, ilaç kullanımı dozaj ve süresi, tıbbi bakım ve rehabilitasyon bilgileri, bu hastalara verilen psikolojik destek bilgilerinin ve gelişen semptomları sürekli bakım gören hastaların diğer sorunları gibi yüksek risk faktörlerinin gözlemlenebilir, gerçek zamanlı hasta verileri ilgili klinisyen tarafından izlenebilir.

 

Birden Fazla Kronik Rahatsızlığı Olan Kişilerin Tedavi ihtiyacı ve Riskleri

Kronik hastalıklar veya bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH’ler) küresel ölümlerin %60’ından fazlasını oluşturmaktadır. Altta yatan sağlık BOH koşullarına sahip kişilerde ciddi COVID-19 hastalığı riski daha yüksek seyretmektedir. Bu hastalıklardan ilk dördü kardiyovasküler hastalıklar (CVD), kanserler, solunum hastalıkları ve diyabettir. Birlikte, bulaşıcı olmayan hastalıklarla ilişkili erken ölümlerin %80’inden fazlasını oluştururlar

Yapılan  araştırmalar farklı kliniklere tedavi amaçlı başvuran hastaların %72 sinin gereksiz fazladan ilaç kullandığı sonucuna ulaşmışlardır. Tedavi sürecinde koordinasyon eksikliği; gereksiz hastaneye yatışları, tekrarlanan testleri, çelişkili klinik öneriler ve advers ilaç reaksiyonları gibi kötü klinik sonuçlarla ilişkilendirilmiştir. Bunun yanı sıra WHO (World Health Organization) kronik hastalıklar için yaptığı araştırmalarda hastanın yaşamsal alanında verilemeyen destek tedaviden dolayı hastaneye yatış oranlarının her yıl kümülatif olarak artığı sonucuna ulaşmıştır.

Hasta verilerinin klinisyenler arasında güvenli bir şekilde iletebilen elektronik sağlık kayıtlarının kullanılması, birden fazla kronik rahatsızlığı olan milyonlarca kişinin bakımını koordine  ve kontrol etmeye yardımcı olacaktır. Araştırmalar, birden fazla kronik rahatsızlığı olan kişilerin yatarak tedavi alma, çeşitli doktorlara görünme, çeşitli reçeteli ilaçlar alma ve sağlık çalışanları tarafından evde ziyaret edilme oranlarının daha yüksek olduğunu verilerle göstermiştir. Örneğin, 3 veya daha fazla kronik rahatsızlığı olan hastalar yılda ortalama 10 farklı doktora görünebilmektedir.

Bir başka çalışmada, dört veya daha fazla kronik hastalığı olan hastaların, yıl içinde gereksiz hastaneye yatma olasılığının, kronik bir durumu olmayan bir yararlanıcıya göre 99 kat daha fazla olduğunu göstermiştir

Araştırma verilerinin oransal artışının bir sebebi, bilimsel olarak kronik hastalıklar, sıklıkla birbirine bağlı karmaşık, sistemik durumlardır. Bu sebeple kronik hastalıkların bütünsel sağlığın devamlılığını kısıtlayıcı etkisi oldukça yüksektir. Kronik hastalıkların grip veya alerji gibi basit ve geçici hastalıklara, yaralanmalara verilen reaksiyonların daha ciddi olmasından dolayı tedavi ve bakım ihtiyacı daha kapsamlı hasta izlemi gerektirmesidir.

Örnek olarak diyabetli kişilerde diyabetik retinopati, diş eti iltihabı, göz, böbrek, dermatolojik rahatsızlıklar ve hatta depresyon problemleri geliştirme riski daha yüksektir. Bir diyabetolog ziyareti yeterli değildir. Entegre bir yaklaşım, bir diyabet uzmanı, kardiyolog, göz bakımı uzmanı, ağız hijyeni uzmanı, diyetisyen ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için daha fazlasından tavsiye içermelidir.

Diğer bir örnek grubu ise kanser hastaları WHO’nun verilerine göre her yıl doğan 10 çocuktan 1’i kanser tanısı alıyor. Her yıl 18 yetişkinden 1 ‘i kanser tanısı alıyor. Her yıl dünyada 23 milyon insan kanserden hayatını kaybetmekte. Bu oranların yüksek olmasının bir sebebi geç tedavi ve tedavi sonrası bakım sürekliliğinin sağlanamamasından kaynaklanmakta. Sürekli bakım hastaları için tedavi başarısı hastanın reçeteli ilaçlara, terapi protokollerine ve önerilen yaşam tarzı değişikliklerine uzun süreli uyumuna bağlıdır.

Bilgi Sistemleri ve Doktorlar Arası Klinik Veri Alışverişi 

Entegre, ulaşılabilir dijital sağlık sistemleri gerçek zamanlı veri aktarımını sağlayabileceği için erken teşhis, zamanında tedavi ve tedavi sonrası bakım ve gözlem sürecini destekleyecektir. Kümülatif şekilde artan hasta ve ikincil hastalık verilerinin anlamlı veriler haline getirilip kullanılabilmesi için klinisyenler arasında daha iyi bakım koordinasyonu ve bilgi paylaşımını sağlayan sağlık dijital platformlarına ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Kullanılan bilgi sistemleri, hastanın klinik veri alışverişi yapılmasını sağlayabilir, farklı doktorlar tarafından sürekli güncellen hasta verisinin diğer doktorların uygun şekilde erişmesi sağlayabilir. Kullanılan bilgi sistemleri entegrasyon sistemleri ve veri tabanı sistemleri tasarlayarak birlikte çalışılabilir bir yapıya dönüştürülebilir.

Verilerin mobilize edilmesi her branş için kritik ve gerekli bilgilerin diğer branşlarda hangi süreçlerde, hangi arayüzlerde doktorun karşısına çıkarılacağı, doktoru uyarması gereken durumlarda ilgili doktor ile nasıl bir iletişim sağlayacağı mantıksal bir dijital yapıda tasarlanmalıdır.

Klinisyenler arasındaki veri alışverişini ve klinik süreçleri dikkate alan sağlık bilgi sistemlerinde gereksiz hastaneye yatışların azaltıldığı, tekrarlanan testlerin, ikincil hastalıkların belirtilerinde, advers ilaç reaksiyonlarının sayısını ve maliyetini azaltma konusunda katkı sağlayacaktır.   Dijital bir sürecin oluşturulması, sağlık kuruluşlarını zaman ve maliyet açısından kazanç sağlamasına böylelikle artan sağlık hizmet maliyetlerinde kaynak dağılımında verimi artıracaktır.

Klinisyenler için ise hasta verilerinin ulaşılabilir ve mobil olması çalışma zaman verimini de artıracaktır.

Ayrıca gelişmekte olan sağlık turizmi hastaların daha mobil olmasını sağlamaktadır. Farklı şehir ve ülkelerde tedavileri planlanan hastaların yaşam alanlarına döndüklerinde ikincil tedavi süreçlerinin izlenebilir ve paylaşılabilir olması gerekir.

Sürekli bakım hizmetlerinde entegre dijital bir dönüşüm yerden, zamandan, tedavi başarısından ve kurumsal kaynaklardan kazanç sağlayacaktır.
Tıbbi kayıtların hastaların mevcut durumunu yansıtmasını ve onlara bakan sağlık çalışanlarının çoğuna kolayca ulaşabilmesini sağlamak için klinik ekiplerin katılımını sağlayabilecek güvenilir dijital asistanlar olması gerekir.

 

Seval Küpçü’nün  “Kanser Tedavisinde Kök Hücre Nakli, Klinisyenler Arası İletişim”  yazısı

 

Kaynaklar
https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1876034119302485?via%3Dihub
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2690228/
https://www.healthit.gov/topic/health-it-and-health-information-exchange-basics/improve-care-coordination
https://www.who.int/chp/knowledge/publications/adherence_full_report.pdf adresinden

Seval Küpcu