İlaçta Biyofarmasötik Teknolojiler

İlaçta Biyofarmasötik Teknolojiler
Röportaj: Cansu Acar

Biyofarmasötik ilaçlar, günümüzde çok fazla hayatımızın içine girdi. Buna en güzel örneği günde 20-30 defa belki daha çok dilimize doladığımız aşılardır. biyoteknolojik ürünlerin bir alt basamağı diyebiliriz. Bu ürünlere örnek verecek olursak şalgam, yoğurt, peynir, turşu birer biyoteknolojik üründür.

Florabio firmasının kurucusu ve Genel Müdürü Cem Erdem ile Biyofarmasötik ilaç teknolojileri hakkında yaptığımız röportaj

Kendinizden ve firmanızda yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Ben Cem Erdem. 19 yıldır biyoteknolojik ilaç ve ilaç sektöründe çalışmaktayım. Ana dalım satış ve pazarlamadır. Bugün Florabio’nun yönetim kurulu başkanlığı ve genel müdürlüğünü üstlenmiş durumdayım. Florabio da biz biyofarmasötik ilaçların, biyoteknolojik yöntemlerle elde edilen ilaçların üretimi için gerekli olan ana ve ara ham maddeleri, ürünleri geliştirerek bu ürünleri üretip final ürün haline getiriyoruz. Ardından bu ürünleri ilaç firmalarına ürün, servis olarak destek ve hizmet veriyoruz. Gururla söylemem gerekirse dünyada sayılı firmalardan biriyiz. Dört buçuk yıl içerisinde 14-15 ürün geliştirdik. Bunlardan birçoğunu ticari olarak piyasada satışa sunduk.

Biyofarmasötik ilaçlar nedir, açıklayabilir misiniz?

Biyofarmasötik ilaçları açıklamadan önce biraz geriye gidip bu tabirin nereden geldiğini inceleyelim. Aslında biyofarmasötik ilaçlar, biyoteknolojik ürünler demektir. Yani biyoteknolojik ürünlerin bir alt basamağı diyebiliriz. Biyoteknolojik ürünler ve bugün dilimizde neredeyse günde 20-30 defa kullandığımız her yerdedir. Biyoteknoloji lafını andığımız ürünler nelerdir diye düşünecek olursak; aslında o kadar çok yerde karşımıza çıkıyor ki bunların bazılarını sayalım. Ekmek, yoğurt, peynir, turşu birer biyoteknolojik üründür. İçeceklerde birçok biyoteknolojik ürünü sıralayabiliriz. Örneğin şalgam, mısırdan buralara kadar üretilen bira, malt biyoteknolojik ürünler arasındadır. Yani aslında biyoteknolojik ürünler kimyasal veya sentetik yöntemlerle değil biyolojik yollarla, biyolojik araçlar kullanılarak üretilen bütün ürünlerdir. Bunlar gıda, tarım, teknoloji gibi birçok alanda karşımıza çıkıyor. İlaç anlamında karşımıza çıktığı zaman bunlara biyofarmasötik ilaçlar diyoruz.

Biyofarmasötik ilaçların üretim teknolojileri nedir? Kimyasal ilaçlar, üretim teknolojilerinden nasıl ayrılır?

Kimyasal ilaçların, biyoteknolojik ilaçların üretim teknolojisine göre en önemli farkı aslında faklı kimyasalların farklı sentezlerin birbirine nasıl karıştırılacağı ve biriyle nasıl geçimli olacağı teknolojisi ve bunlar için gerekli olan ekipman ve araçlara sahip olmasıdır. Biyofarmasötik ilaçlar ise biyolojik yöntemlerin, metotların kullanılmasıyla elde edilen ilaçlar olduğu için sadece kimyasalları farklı sıcaklıklarda çözünen farklı şekillerde karıştırılan bu kimyasalları bir araya getirip karıştırmak değil. Aslında APİ dediğimiz yani hammaddeyi biyolojik olarak üretebileceğimiz altyapıya, fermentörlere, biyoreaktörlere çıkacak ürünün saflaştırılması, berraklaştırılması ve bu ürünün mümkün olduğu kadar diğer üretilen protein enzim her neyse hedefimiz onlardan saf hale getirmesini sağlayacak farklı üretim kademelerine ihtiyaç duymasıdır. Birbirinden çok farklı üretim teknolojileri, yatırımları var. Aradaki farkı biri iyi biri kötü, biri çok biri az olarak nitelendirmeyelim. Ama tamamen birbirinden farklı yatırımlar ve farklı üretim teknolojilerine sahipler.

Florabio’nun, biyofarmasötik ilaç alanında geliştirdiği ürünler ve sunduğu hizmetlerden bahseder misiniz?

Biz Florabio olarak ana iki konu başlığı altında hem Türkiye’ye hem de yurt dışına hizmet veriyoruz. Bunlardan en önemlisi, biz biyofarmasötik ilaçları üreten hücrelere en uygun gıda sıvısını, besi ortamını yani onların besleneceği ve en efektif şekilde çalışıp, üretim yapabilecekleri uygun besin ortamını geliştiriyoruz. Altını çiziyorum biz sadece besin ortamını üretmiyoruz, biz aslında bunun Ar-Ge sini yapıp en uygun besin ortamını geliştiriyoruz. Bu ne demek? Gündelik hayatımızı düşünelim. Bizler belli bir miktar karbonhidrat, protein, yağ, aminoasit, vitamin, demir tüketmeliyiz ki efektif şekilde çalışalım, yorgun olmayalım, çok kilo almayalım, çok kilo vermeyelim, mümkün olduğu kadar kasımızı koruyalım ve yağlanmayalım. Daha da önemlisi efektif bir şekilde çalışabilelim. Hücrelerde aynı şekilde içinde bulundukları sıvıdan, aynı bu şekilde en uygun kendilerine besin ortamını alabilecekleri ortamda bulunurlarsa, onlarda en fazla şekilde protein üretip, en yüksek verimlilikle çalışıp, en fazla sayıya ulaşabiliyorlar. Bizim de geliştirdiğimiz, yaptığımız en önemli ürün, hücreler için besi yeridir. İngilizcesi Cell Culture Media  olarak geçiyor. Dünya pazarı yaklaşık 3.2 milyar dolarlık ürün gamıdır. Güzel bir benzetmesi vardır. Eğer biyofarmasötik ilaçları bir arabaya benzetirsek, motoruyla, kaportasıyla yani bir anlamda hücresiyle, üretim ekipmanlarıyla, tesisiyle araba olarak düşünürsek, bizim geliştirdiğimiz besiyeri bu arabanın, motorun benzinidir. Yani olmazsa olmazı ve en kritik, stratejik ham maddesidir. İkinci konu başlığımızda hücre hatlarıdır. Hücre hatları da yine biyofarmasötik ilaçları bir arabaya benzetirsek, aynı örnek üzerinden ilerleyecek olursak, hücre hattı da hedeflenen ham maddeyi yani proteini üreten motorudur. Hücreyi modifiye ederiz, hücrenin genetiği ile oynarız ve hücrenin her bir gün çalıştığı, büyüdüğü, çoğaldığı koşulda benim istediğim, bizim istediğimiz hammaddeyi, proteini üretmesini ve onu doğru şekilde en kaliteli şekilde üretmesini sağlarız. Yani biz bir biyofarmasötik ilacın en ana ham maddesi girdisi olan hücreyi ve o hücrenin içinde büyüyeceği en efektif şekilde çalışacağı besin ortamını geliştiriyoruz.

Biyofarmasötik ilaçların tedaviye etkileri konusunda neler söylemek istersiniz?

Biyofarmasötik ilaçlar aslında günümüzde çok fazla hayatımızın içine girdi. Buna en güzel örneği günde 20-30 defa belki daha çok dilimize doladığımız aşılardır. Hayatımıza bir yıl önce gelen Corona virüs aslında biyoteknolojiik ve biyofarmasötik ilaçları tam da hayatımızın merkezine koydu. Aşılarda bir biyofarmasötik ilaç ve biyolojik yöntemlerle üretilen ürünlerdir. Bizim için şuan da ki önemi olmazsa olmaz durumdadır. Neredeyse her gün, o ilaç çıkacak mı, aşı bulunacak mı, aşı ne zaman bulunacak ve sokağa ne zaman rahat şekilde çıkacağız şeklinde düşünüyoruz. Biyofarmasötik ilaçlar neden kritik, neden önemli ve nasıl tedavi ediyor? Biyofarmasötik ilaçlar ister protein tabanlı, ister virüs tabanlı olsun hastalığın hedef noktasında yönelik üretildiği için yani hastalığa veya bireye özel bir ürün olduğu için kimyasal ilaçlara kıyasla çok daha az yan etkisi olan, bir şeyi düzeltirken diğer tarafta başka şeyi bozmayan veya başımın ağrısını geçirirken mide bulantısı yapmayan bir anlamda ilaç türleridir. Yani hastalığa spesifik çok daha az yan etkisi bulunan ilaçlardır. Dolayısıyla günümüzde ne kadar önemliyse önümüzdeki on yıl sonra bundan eş on kat daha fazla önemli ilaçlar haline gelecektir.

Biyofarmasötik ilaçların geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?

Bugün bütün projeksiyon değişti. Bu değişim pozitif yöndedir. Geçtiğimiz bir yıl içinde biyofarmasötik ilaçlara olan talep, ilgi, alaka yüksek miktarda arttı. Bundan bir yıl önce veriler biyofarmasötik ilaçların önümüzdeki üç yıl içinde dünyada tüketilen ilaç sayısının kutu bazında yarısından fazlasının teşkil edeceği, ciro bazında %60 -65’inden daha fazla olacağı söyleniyordu. Ancak bugün geldiğimiz yerde görüyoruz biz bu rakamlara üç yılı beklemeden ulaşacağız. Bugün dünya sabırsızlıkla corona aşısını bekliyor. Önümüzdeki günlerde artık influenza aşıları, kuş gribi veya domuz gribi aşıları da daha da önemli hale gelecek. Kanser ilaçları için artık hastaneye gidip, hastanelerde bu tür bir virüs riskinden dolayı kemoterapi mi yapalım yoksa kansere özel biyofarmasötik ilaçlar mı kullanalım soru işareti daha da fazla gündeme gelecek. Dolayısıyla benim kişisel düşüncem önümüzde beş yıl içinde biyofarmasötik ürünlerin dünyadaki yeri total ilaç sektöründeki yeri %80’den daha fazla olacak.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Florabio dünyada sayılı firmalardan bir tanesidir. Bu konuyla ilgili Türkiye’deki ilk lisans anlaşmasında, dünya da lider firmalarından birine yapmanın gururunu taşıyoruz. Bu şu demek Türkiye biyofarmasötik ilaç konusunda bir ürün geliştirdi. Bu ürünün bilgi birikimini bünyesinde tuttu. Ve bunu bir yurt dışı bir Avrupa firmasına kiraladı. Bu büyük bir başarıdır. İkinci güzel başarımız ise bugün dünyadaki ilk beş umut vaat eden hatta üretilen Covid-19 aşılarından birisi Florabio’nun yani Türkiye de geliştirilen bir besiyeriyle üretiliyor. Bu bizim ve Türkiye için bir gurur kaynağıdır.  Neden gurur ve neden önemli? Biz kendi yağımızda kavrulmayı planlayan, kendimiz içimizde büyümeyi ve kendimize yetmeyi planlayan bir ülkeysek, kalkınmada ve stratejik olarak ülkemiz için önemli ikinci dal olan ilaçta da kendimize yetebilmeli özellikle biyofarmasötik ürünlerin üretimini içerimizde yapabilmeliyiz. Biraz önce araba, motor ve benzin örneğini verdim. Burada arabanın en iyisini yapabiliriz. Ama eğer benzinimiz yurt dışından geliyorsa, benzinimiz stratejik partnerlerimizin elindeyse, onların bir ürünü yani besiyerini on gün geciktirmesi demek on gün aşı, on gün ilaç, on gün biyofarmasötik ürünün üretilememesi demektir. Dolayısıyla aslında arabayı üretmeyi planlayan bir ülkenin önce benzini üretmesi daha sonra başka komponentleri başka yerden alarak önce o motorun çalışmasını, dört tekerleğin dönmesini sağlaması gerekir. Biz florabio olarak bu işin Ar-Ge’sini anlımızın akıyla dünyadaki en iyi firma olarak yapıyoruz. Umuyoruz bundan sonra hem üretimini hem de  Türkiye’de bize olan ilgiyi arttırır. Bizim ürünlerimizin daha fazla kullanılmasını sağlayabiliriz.

Florabio
IYTE Kampusu, A7 binasi, No:4 35 430 Urla /Turkey
http://www.florabio.com.tr/

Cansu Acar